Bize ulaşın, bilgi alın randevu oluşturun.

Ben ve Siğil Tedavisi

İnsan cildi, biyolojik yapısı gereği hem içsel (genetik, hormonal) hem de dışsal (güneş, virüsler, travma) faktörlerin etkisiyle zaman içinde çeşitli değişimlere uğrar. Bu değişimlerin en sık karşılaşılan örnekleri “benler” (nevüs) ve “siğiller” (verruca) olarak adlandırılan dermal lezyonlardır. Çoğu zaman sadece kozmetik bir kusur olarak algılansa da, her iki lezyon türü de dermatolojik bilimi açısından dikkatle incelenmesi, doğru teşhis edilmesi ve uygun yöntemle yönetilmesi gereken klinik tablolardır. Demiderm Kliniği olarak, cilt lezyonlarına yaklaşımımız; estetik kaygıları tıbbi güvenlik ve doku sağlığı ile birleştiren, bilimsel temellere dayalı tedavi protokolleri üzerine inşa edilmiştir.

Ben (Nevüs) Nedir? Anatomik ve Klinik İnceleme

Tıbbi literatürde “melanositik nevüs” olarak tanımlanan benler, cilde rengini veren melanosit hücrelerinin homojen bir şekilde dağılmak yerine belirli bir noktada kümelenmesi (yuva yapması) sonucu oluşan iyi huylu tümöral yapılardır. “Tümör” kelimesi tıbbi anlamda bir kitleyi ifade eder ve her zaman kanser anlamına gelmez; nitekim benlerin çok büyük bir kısmı tamamen zararsızdır.

Ben Çeşitleri ve Sınıflandırma

Tedavi planlaması yapılmadan önce benin hangi kategoride olduğunun belirlenmesi hayati önem taşır. Kliniğimizde yapılan dermatoskopik incelemelerde benler şu şekilde sınıflandırılır:

Junctional (Bileşke) Nevüsler: Genellikle çocukluk ve gençlik döneminde görülür. Cildin üst tabakası (epidermis) ile orta tabakası (dermis) arasındaki sınırda yer alırlar. Düz, koyu kahverengi veya siyah renklidirler.
Compound (Bileşik) Nevüsler: Hem epidermis hem de dermis tabakasını tutarlar. Genellikle hafif kabarıktırlar ve renkleri merkezde daha koyu olabilir.
Intradermal (Dermal) Nevüsler: Tamamen dermis (orta deri) tabakasına yerleşmişlerdir. Genellikle kubbe şeklinde kabarık, ten renginde veya açık kahverengidirler. Üzerlerinde kıl bulunabilir.
Displastik (Atipik) Nevüsler: Düzensiz sınırlara sahip, renk alacası içeren ve genellikle normalden daha büyük benlerdir. Melanom riski taşıyabilecekleri için yakından takip edilmeleri veya patolojik inceleme ile alınmaları gerekebilir.

Teşhis Kriterleri: ABCDE Kuralı

Demiderm’de ben muayenesi yapılırken uluslararası dermatoloji kılavuzlarında yer alan ABCDE kuralı uygulanır. Bu kriterler, bir benin risk taşıyıp taşımadığını anlamada yol göstericidir:

A (Asymmetry) – Asimetri: Benin bir yarısının diğer yarısına benzememesi.
B (Border) – Sınır: Kenarların düzensiz, girintili çıkıntılı olması.
C (Color) – Renk: Tek bir renk yerine kahverengi, siyah, kırmızı, mavi gibi renklerin karışık olması.
D (Diameter) – Çap: 6 mm’den (kurşun kalem silgisi) büyük olması.
E (Evolution) – Evrim: Benin zaman içinde boyut, şekil veya renk değiştirmesi.

Siğil (Verruca) Nedir? Viral Mekanizma ve Bulaşma

Siğiller, benlerin aksine cildin kendi hücrelerinden değil, dışarıdan gelen bir patojen olan Human Papilloma Virus (HPV) enfeksiyonu sonucu oluşur. HPV’nin 200’den fazla alt tipi vardır ve farklı tipler vücudun farklı bölgelerinde siğil oluşumuna neden olur. Virüs, ciltteki mikro çatlaklardan içeri girer ve bazal tabakadaki hücreleri enfekte ederek kontrolsüz çoğalmalarına (hiperkeratoz) neden olur.

Klinik Olarak Sık Görülen Siğil Tipleri

Her siğil tipi farklı bir tedavi stratejisi gerektirebilir:

Verruca Vulgaris (Yaygın Siğil): Genellikle ellerde, parmaklarda ve tırnak çevrelerinde görülür. Sert, pürüzlü ve karnabahar benzeri bir yüzeye sahiptir.
Verruca Plantaris (Ayak Tabanı Siğili): Ayak tabanında, basınca maruz kalan bölgelerde oluşur. Genellikle nasırla karıştırılır ancak nasırdan farklı olarak, üzerindeki sert deri kazındığında siyah noktacıklar (tromboze kapillerler) görülür. Yürüme esnasında ağrı yapabilir.
Verruca Plana (Düz Siğil): Yüz, boyun ve ellerin üstünde görülen, ciltle aynı seviyede veya çok hafif kabarık, düz yüzeyli minik lezyonlardır. Genellikle çok sayıdadır.
Filiform Siğiller: İpliksi uzantılar şeklinde, genellikle göz kapakları, ağız çevresi ve boyunda görülür.
Kondilom (Genital Siğiller): Cinsel yolla bulaşan HPV tiplerinin neden olduğu, mukoza bölgelerinde görülen lezyonlardır. Tıbbi ve etik açıdan özel bir yaklaşım gerektirir.

Bulaşma Riski ve Önleme

Siğiller son derece bulaşıcıdır. Kişinin kendi vücudunda bir bölgeden diğerine (otoinokülasyon) veya başka kişilere geçebilir. Ortak terlik, havlu kullanımı, havuz kenarları ve spor salonları bulaşma riskinin yüksek olduğu alanlardır. Siğili koparmak, kanatmak veya ısırmak virüsün yayılmasına neden olur. Bu nedenle, profesyonel tedavi bir tercih değil, toplum sağlığı açısından bir gerekliliktir.

Demiderm’de Uygulanan Medikal Tedavi Yöntemleri

Kliniğimizde ben ve siğil tedavileri, “tek tip işlem” mantığıyla değil, lezyonun karakteristiğine uygun seçilen teknolojilerle gerçekleştirilir. Tıbbi etik kurallar çerçevesinde hizmet veren kurumumuzda, hasta konforunu maksimize eden anestezi yöntemleri ve doku koruyucu prosedürler uygulanır.

1. Radyofrekans (RF) Teknolojisi

Radyofrekans, modern dermatolojide en sık başvurulan yöntemlerden biridir. Yüksek frekanslı radyo dalgaları, özel uçlar aracılığıyla lezyon dokusuna iletilir. Bu enerji, dokudaki su moleküllerini titreştirerek ısı açığa çıkarır ve lezyonun kontrollü bir şekilde buharlaşmasını (vaporizasyon) sağlar.

Avantajları: Kesi ve dikiş gerektirmez. Kanama riski minimaldir çünkü ısı aynı zamanda kılcal damarları koagüle eder (mühürler). Özellikle kabarık benler ve et benlerinde (akrokordon) estetik sonuçlar son derece tatmin edicidir.

2. Fraksiyonel ve Ablatif Lazer Sistemleri

Lazer teknolojileri (CO2 Lazer, Erbium YAG vb.), ışık enerjisinin belirli bir dalga boyunda cilde gönderilmesi prensibiyle çalışır.

Ben Tedavisinde: Özellikle yüzeysel, dermal seviyeye inmemiş benlerde ve lekelerde tercih edilir. Pigmenti hedef alarak parçalar.
Siğil Tedavisinde: Lazer ışını, siğili besleyen damar yapısını hedef alarak virüsün beslenme kaynağını kurutur ve enfekte dokuyu tahrip eder. Dirençli siğillerde oldukça etkili bir seçenektir.

3. Plazma Enerjisi (Plexr / Plazma Pen)

Havadaki azotu iyonize ederek plazma enerjisine dönüştüren bu yöntem, cildin en üst katmanını (epidermis) katı halden doğrudan gaz haline (süblimasyon) geçirir. Isı çevre dokulara yayılmaz. Özellikle göz kapağı gibi hassas bölgelerdeki et benleri ve ksantelazma (yağ birikimi) tedavisinde altın standartlardan biridir.

4. Kriyoterapi (Dondurma İşlemi)

-196 derecedeki sıvı nitrojen gazının özel bir sprey tabancası ile lezyon üzerine püskürtülmesi işlemidir. Ani donma ve çözülme döngüsü, virüsle enfekte olmuş hücrelerin veya ben dokusunun parçalanmasını sağlar. İşlem sonrası lezyon altında bir su toplanması olabilir, ardından kabuklanarak düşer. Genellikle el ve ayak siğillerinde tercih edilir.

5. Cerrahi Eksizyon

Her ben lazer veya RF ile alınmaya uygun değildir. Eğer dermatoskopik incelemede benin yapısında şüpheli bir durum (displastik nevüs, melanom şüphesi) varsa veya ben çok derinse, cerrahi yöntem zorunludur. Lokal anestezi altında ben, çevresindeki sağlam dokudan küçük bir pay alınarak (güvenli sınır) eliptik şekilde çıkarılır ve estetik dikiş atılır. Çıkarılan parça mutlaka patolojik incelemeye gönderilir. Bu, Demiderm’in tıbbi güvenlik protokolünün değişmez bir parçasıdır.

Ben ve Siğil Arasındaki Kritik Farklar

Doğru tedavi için doğru teşhis şarttır. Aşağıdaki tablo, bu iki lezyon arasındaki temel farkları ve klinik yaklaşımlarımızı özetlemektedir:

Özellik	Ben (Nevüs)	Siğil (Verruca)
Oluşum Nedeni	Melanosit hücresi birikimi (Yapısal/Genetik)	HPV Virüsü Enfeksiyonu (Bulaşıcı Patojen)
Bulaşıcılık	Bulaşıcı değildir.	Temasla kişiden kişiye veya vücutta yayılabilir.
Yüzey Yapısı	Genellikle pürüzsüz, deri çizgileri devam eder.	Pürüzlü, karnabahar görünümü, deri çizgileri kaybolur.
Semptomlar	Genellikle ağrısızdır (Travma hariç).	Özellikle ayak tabanında ağrılı olabilir.
Tedavi Tekrarı	Tam alındığında genellikle tekrarlamaz.	Viral olduğu için bağışıklık düştüğünde nüks edebilir.

Tedavi Süreci ve İyileşme Yönetimi

Demiderm’de tedavi süreci, hasta ile hekimin iş birliği içinde olduğu, bilgilendirilmiş onam sürecimiz ile şeffaf bir şekilde yönetilen bir yolculuktur.

İşlem Öncesi

Hastalarımızın işlemden önce kan sulandırıcı ilaçlar kullanıyorsa (hekime danışarak) ara vermesi önerilebilir. İşlem bölgesi antiseptik solüsyonlarla temizlenir. Ağrı eşiği düşük hastalarımız veya hassas bölgeler için lokal anestezik kremler veya çok ince uçlu iğnelerle infiltratif anestezi uygulanır. Bu sayede işlem, konforlu bir deneyime dönüşür.

İşlem Sırası

Seçilen yönteme göre işlem süresi lezyon başına 1-2 dakika ile cerrahi işlemlerde 20-30 dakika arasında değişebilir. Hekimlerimiz, dokuyu milimetrik hassasiyetle işler.

İşlem Sonrası ve Ev Bakımı

İyileşme süreci, uygulanan yönteme ve kişinin yara iyileşme hızına bağlıdır:

İlk 24 Saat: Bölgeye su değdirilmemesi önerilir. Hafif bir kızarıklık normaldir.
Kabuklanma Evresi (1-7 Gün): Lazer veya RF uygulanan bölgede koyu renkli bir kabuk oluşur. Bu kabuk, biyolojik bir yara bandı görevi görür ve kesinlikle koparılmamalıdır.
Düşme ve Pembeleşme (7-14 Gün): Kabuk kendiliğinden düşer ve alttan pembe, taze deri çıkar. Bu evrede güneşten korunma kritik öneme sahiptir.
Normalleşme (1-3 Ay): Pembe alan zamanla cilt rengine döner. Hekimimizin önereceği iz önleyici (epitelizan) kremler bu süreçte düzenli kullanılmalıdır.

Sıkça Sorulan Sorular ve Yanlış Bilinenler

Evde siğil ilacı veya asit kullanmak doğru mu?

Eczanelerde satılan asit içerikli solüsyonlar, kontrolsüz kullanıldığında sağlıklı dokuda ciddi kimyasal yanıklara yol açabilir. Ayrıca siğilin kökü tam temizlenmezse virüs daha geniş bir alana yayılabilir. Tıbbi ortamda yapılan müdahaleler, hasarı sadece lezyonla sınırlar.

Ben aldırmak kansere yol açar mı?

Bu, halk arasında yaygın olan ancak bilimsel dayanağı olmayan büyük bir efsanedir. Aksine, riskli bir benin uzman bir hekim tarafından alınması ve patolojiye gönderilmesi, olası bir cilt kanserinin erken teşhisi ve tedavisi anlamına gelir. Bıçak değmesi kanser yapmaz; var olan kanserin teşhis edilmesini sağlar.

İz kalır mı?

Cildin dermis tabakasına inen her işlem potansiyel olarak bir iz bırakma riski taşır. Ancak Demiderm’de kullanılan modern teknolojiler ve mikro-cerrahi yaklaşımlar, izin hiç kalmamasını veya sadece çok yakından bakıldığında görülebilecek belli belirsiz bir iz kalmasını hedefler. İzin belirginliği; kişinin genetik yapısına, lezyonun büyüklüğüne ve işlem sonrası bakım kurallarına uyumuna bağlıdır.

Neden Demiderm? Tıbbi Etik ve Güven

Cilt lezyonlarının tedavisi, basit bir kozmetik işlem gibi görünse de, temelinde ciddi bir dermatolojik bilgi birikimi gerektirir. Demiderm Kliniği olarak, “merdiven altı” olarak tabir edilen, hijyen ve uzmanlıktan yoksun uygulamaların karşısında; sterilizasyonun, anatomi bilgisinin ve tıbbi etiğin önemini savunuyoruz.

Kapsamlı hizmet anlayışımız gereği, hastalarımıza şeffaf fiyatlandırma politikası sunuyoruz; hizmet bedelleri kliniğimizde belirlenmektedir ve lezyonun durumuna göre kişiselleştirilir. Paket satış baskısı olmadan, sadece ihtiyacınız olan tedaviyi planlıyoruz. Etik kurallar gereği görsel paylaşımı yapılmamaktadır, ancak kliniğimize başvurduğunuzda benzer vakaların anonim süreçleri hakkında hekimlerimizden detaylı bilgi alabilirsiniz.

Cildinizdeki ben ve siğillerden kurtulmak, daha sağlıklı ve pürüzsüz bir görünüme kavuşmak için randevu ve süreç yönetimi ekibimizle iletişime geçebilirsiniz. Hizmetlerimiz hakkında bilgi alabilirsiniz, ilk randevunuz için bize ulaşın ve cildiniz için en doğru kararı, bilimsel veriler ışığında birlikte verelim.