Gözaltı Mezoterapisi
İnsan yüzünde iletişimin odak noktası, duyguların aynası ve ne yazık ki yaşlanma belirtilerinin ilk ortaya çıktığı bölge göz çevresidir. Tıbbi literatürde “Periorbital Bölge” olarak adlandırılan bu alan, vücudun geri kalanından anatomik ve fizyolojik olarak tamamen farklı bir yapıya sahiptir. Uykusuzluk, stres, genetik yatkınlık, ekran ışığına maruz kalma ve yaş alma süreci; bu hassas bölgede koyu halkalar (dark circles), torbalanma (bags), ince kırışıklıklar ve elastikiyet kaybı olarak kendini gösterir.
Neden Göz Çevresi Daha Hızlı Yaşlanır? Anatomik Gerçekler
Gözaltı mezoterapisinin gerekliliğini anlamak için, bu bölgenin neden “özel ilgi” istediğini bilmek gerekir:
Periorbital Bölgenin Zorlukları
- Cilt İnceliği: Yüzümüzdeki deri ortalama 2 mm kalınlığındayken, göz kapağı derisi sadece 0.5 mm’dir. Bu incelik, alttaki damar yapısının (mavilik/morluk) dışarıdan görünmesine neden olur.
- Yağ Bezi Yokluğu: Göz çevresinde cildi nemli tutan yağ (sebum) bezleri neredeyse yoktur. Bu durum, bölgeyi kurumaya ve “kaz ayağı” kırışıklıklarına karşı savunmasız bırakır.
- Lenfatik Drenaj Zayıflığı: Göz çevresindeki lenf dolaşımı yavaştır. Yorgunluk veya tuzlu beslenme durumunda sıvı birikimi (ödem) kolayca oluşur ve “göz torbası” görünümüne yol açar.
- Sürekli Hareket: Günde ortalama 15.000 kez göz kırparız. Bu sürekli kas hareketi (Orbicularis Oculi kası), cildi yorar ve dinamik kırışıklıkları oluşturur.
Gözaltı Mezoterapisi Nedir?
Gözaltı mezoterapisi; vitaminler, mineraller, amino asitler, antioksidanlar, dolaşım düzenleyiciler ve hyaluronik asitten oluşan özel “kokteyl”lerin, çok ince uçlu iğnelerle göz çevresindeki cildin orta tabakasına (mezoderm) enjekte edilmesi işlemidir. Amaç, cildin ihtiyaç duyduğu yapı taşlarını doğrudan sorunlu bölgeye ulaştırmak ve oradaki mikrosirkülasyonu (kılcal damar dolaşımını) hızlandırmaktır.
Bu işlem bir dolgu uygulaması değildir; hacim vermez. Cildin kalitesini artırır, rengini açar ve sıkılaştırır. Demiderm Kliniği’nde kullanılan mezoterapi ürünleri, göz çevresinin hassas pH dengesine uygun, yüksek saflıkta ve biyouyumlu CE sertifikalı ürünlerdir.
“Sihirli Kokteyl”in İçeriğinde Neler Var?
Gözaltı mezoterapisinin başarısı, kullanılan formülasyonun zenginliğine bağlıdır. Kliniğimizde uygulanan protokollerde, hastanın sorununa (morluk mu, kırışıklık mı, torba mı?) göre içerik hekim tarafından seçilir.
| Aktif Bileşen | Biyolojik Görevi | Hedeflenen Sorun |
|---|---|---|
| Hyaluronik Asit (Düşük Molekül Ağırlıklı) | Güçlü nemlendirme ve hücreler arası matrisin onarımı. | Kuruluk, ince çizgiler, elastikiyet kaybı. |
| Organik Silikon | Kolajen ve elastin liflerinin üretimini tetikler. | Cilt gevşekliği, sarkma. |
| Kafein ve Enginar Özü | Dolaşımı hızlandırır, ödemi çözer ve yağ metabolizmasını uyarır. | Göz altı torbaları, şişlikler. |
| C Vitamini ve Glutatyon | Melanin üretimini dengeler, güçlü antioksidan etki sağlar. | Pigmentasyon kaynaklı kahverengi halkalar. |
| Ginkgo Biloba | Kılcal damar duvarlarını güçlendirir, kan akışını düzenler. | Damar görünümüne bağlı morluklar. |
| Peptidler (Argireline vb.) | Kas kasılmalarını hafifleterek “Botoks benzeri” etki yaratır. | Mimik kırışıklıkları. |
Gözaltı Morluklarının Sınıflandırılması ve Tedavi Yaklaşımı
Her gözaltı morluğu aynı değildir. Demiderm hekimleri, tedaviye başlamadan önce morluğun kaynağını teşhis eder:
- Vasküler (Damarsal) Morluklar: Mavimsi/Mor renktedir. Cildin çok ince olması ve alttaki damarların görünmesi veya dolaşımın yavaşlaması (staz) nedeniyle oluşur. Tedavide dolaşım artırıcı (Ginkgo Biloba, K Vitamini) içerikler önceliklidir.
- Pigmenter (Leke) Morluklar: Kahverengi/Siyah renktedir. Genetik yatkınlık veya güneşe bağlı melanin birikimi sonucudur. Tedavide renk açıcı (C Vitamini, Glutatyon, Peptidler) içerikler kullanılır.
- Yapısal (Gölge) Morluklar: Gözyaşı oluğunun (tear trough) derin olması nedeniyle oluşan gölgelenmedir. Bu durumda mezoterapi tek başına yeterli olmayabilir; Gözaltı Işık Dolgusu ile kombine edilmesi gerekebilir.
Demiderm Uygulama Protokolü
Göz çevresi, hata kabul etmeyen bir bölgedir. Kliniğimizde uygulanan süreç, yüksek standartlarda klinik uygulamalarımız çerçevesinde ilerler.
Adım 1: Konsultasyon ve Analiz
Göz çevresi incelenir; torbalanmanın yağ fıtıklaşması mı yoksa ödem mi olduğu, morluğun tipi ve cildin elastikiyeti değerlendirilir. Eğer ileri derecede yağ fıtıklaşması (büyük torbalar) varsa, hasta cerrahiye (Blefaroplasti) yönlendirilebilir. Demiderm, etik değerleri gereği sonuç alınamayacak vakalarda işlem yapmaz.
Adım 2: Hazırlık ve Anestezi
Bölge makyajdan arındırılır ve dezenfekte edilir. Göz çevresi hassas olduğu için, işlemden 20 dakika önce özel lokal anestezik kremler uygulanır. Bu sayede işlem sırasında ağrı veya acı hissedilmez. Anestezi yöntemlerimizle rahat bir tedavi süreci standarttır.
Adım 3: Mikro Enjeksiyon (Nappage veya Papül Tekniği)
Hazırlanan mezoterapi kokteyli, 30G veya 32G gibi saç telinden ince iğnelerle (mikro iğneler) cilde verilir.
- Nappage Tekniği: Çok seri ve yüzeysel batır-çık hareketleriyle geniş alan taranır. Dolaşımı tetikler.
- Papül Tekniği: Belirli noktalara küçük kabarcıklar halinde ürün bırakılır. Bu kabarcıklar 1-2 saat içinde emilir.
- Mikro-Kanül Tekniği: Morluk riskini sıfıra indirmek için, tek bir noktadan ucu künt kanülle girilerek ürün güvenle dağıtılır.
Adım 4: Yatıştırma
İşlem sonrası bölgeye özel, soğutucu ve yatıştırıcı göz maskeleri uygulanarak ödem riski azaltılır ve hasta ferahlamış bir şekilde taburcu edilir.
Mezoterapi vs. Işık Dolgusu: Farkı Nedir?
Hastalarımız tarafından en sık karıştırılan iki işlem arasındaki farkları netleştirmek, doğru tedavi seçimi için kritiktir.
- Gözaltı Işık Dolgusu: Bir “Dolgu” işlemidir. Çapraz bağlı hyaluronik asit içerir. Hacim verir, çukurları doldurur. Etkisi anında görülür ve 12-18 ay sürer.
- Gözaltı Mezoterapisi: Bir “Bakım ve Onarım” işlemidir. Hacim vermez. Cildin rengini açar, inceliğini giderir, çizgileri onarır. Etkisi kümülatiftir (seans seans artar).
Demiderm Yaklaşımı: Çoğu hastada “Kombine Tedavi” en iyi sonucu verir. Önce mezoterapi ile cilt kalitesi artırılır ve morluk rengi açılır, ardından gerekirse dolgu ile çukurluklar doldurulur.
İyileşme Süreci ve Seans Bilgisi
Gözaltı mezoterapisi “öğle arası estetiği” olarak bilinir, kişi işine hemen dönebilir.
- Seans Sayısı: Sorunun derecesine göre genellikle 10-14 gün arayla 4-6 seans önerilir.
- Yan Etkiler: İğne giriş yerlerinde minik kızarıklıklar veya sinek ısırığı gibi kabarıklıklar olabilir, bunlar birkaç saat içinde geçer. Nadiren küçük morluklar (ekimoz) oluşabilir, kapatıcı ile gizlenebilir ve 3-5 günde iyileşir.
- Etki Süresi: İlk seanstan itibaren parlaklık ve nem artışı hissedilir. Morlukların açılması ve kırışıklıkların azalması 3. seanstan sonra belirginleşir.
Kimler İçin Uygundur?
- Genetik olarak göz çevresi koyu olanlar.
- Bilgisayar başında çok vakit geçiren ve yorgun görünenler.
- İnce çizgileri (kaz ayakları) yeni başlayanlar.
- Göz altı torbalanması ve ödem sorunu yaşayanlar.
- Göz çevresi kuru ve nemsiz olanlar.
Önemli Uyarı:
Hamilelik, emzirme, aktif göz enfeksiyonu veya kan sulandırıcı ilaç kullanımı durumlarında işlem yapılmaz veya hekim onayı ile planlanır.
Sıkça Sorulan Sorular
Gözaltı mezoterapisi kalıcı mıdır?
Yaşlanma süreci devam ettiği için hiçbir medikal estetik işlem ömür boyu kalıcı değildir. Kür tamamlandıktan sonra elde edilen iyilik halinin korunması için 4-6 ayda bir “hatırlatma seansı” yapılması önerilir.
İşlem sırasında gözüme zarar gelir mi?
Hayır. İşlem sadece cilt katmanına (epidermis ve dermis) yapılır. Göz küresi, görme sinirleri veya göz içi yapılarla hiçbir teması yoktur. Uzman ellerde son derece güvenlidir.
Göz torbalarım tamamen yok olur mu?
Mezoterapi, ödem (su toplanması) ve hafif yağ birikimine bağlı torbaları küçültmede etkilidir. Ancak ileri derecede yağ fıtıklaşması olan genetik torbalarda cerrahi müdahale gerekebilir. Mezoterapi bu durumda cerrahiyi ertelemek veya hafifletmek için destekleyici olabilir.
Botoks ile aynı anda yapılır mı?
Evet, yapılabilir. Botoks kas hareketlerini kısıtlayarak kırışıklığı açarken, mezoterapi cildin kalitesini artırır. Birlikte (Mezo-Botoks) uygulandığında çok daha etkili ve bütüncül sonuçlar alınır.
Neden Demiderm?
Göz çevresi, vücudun en ince derisine ve karmaşık damar ağına sahip bölgesidir. Yanlış ürün kullanımı veya hatalı enjeksiyon derinliği, uzun süren ödemlere veya topaklanmalara yol açabilir. Bu nedenle uygulayıcının anatomi bilgisi ve el becerisi hayati önem taşır.
Demiderm Kliniği olarak:
- Sadece göz çevresi için özel olarak formüle edilmiş (göz yakmayan, pH dengeli) CE onaylı ürünleri kullanıyoruz.
- Alanında yetkin hekim kadromuz, “nokta atışı” tekniklerle (kanül vb.) morluk riskini minimize ediyor.
- Hizmet bedelleri kliniğimizde belirlenmektedir ve ihtiyacınız olan seans sayısına göre kişiselleştirilmiş paketler oluşturulur.
- Etik kurallar gereği görsel paylaşımı yapılmamaktadır, ancak kliniğimize geldiğinizde benzer vakaların süreçlerini inceleyebilirsiniz.
Yorgun bakışlarınızı silmek, gözlerinize canlılığını geri kazandırmak ve daha dinç bir ifadeyle güne başlamak için randevu ve süreç yönetimi ekibimizle iletişime geçebilirsiniz. Hizmetlerimiz hakkında bilgi alabilirsiniz, ücretsiz analiz ve ilk randevunuz için bize ulaşın.